Bu Yazıda Neler Var?
Adet düzensizliği, çok sayıda kadının yaşamak zorunda kaldığı bir problemdir. Tek başına bir hastalık olarak değerlendirilmeyen fakat kadınların günlük hayatını ciddi manada olumsuz etkileyen adet düzensizliğinden muzdarip olan kadınların, vakit kaybetmeden bir kadın hastalıkları ve doğum uzmanına başvurması gerekir.
Adet Düzensizliği Belirtileri
Adet düzensizliğinin ilk belirtisi menstürasyonun normal kabul edilen sıklıktan daha az ya da daha fazla gerçekleşmesi şeklinde ortaya çıkar. Adet döngüsü 21 ila 35 günde bir gerçekleştiği takdirde normal olarak kabul edilir. Buradaki gün hesabı, mevcut aydaki ilk regl kanamasının gerçekleştiği gün ve takip eden ayda regl kanamasının gerçekleştiği ilk gün arasındaki farktır. 21 günden az sıklıkta ya da 35 günden daha fazla aralıklarla regl kanaması yaşayanlar, adet düzensizliği ile karşı karşıyadır. Her periyotta kanamanın 5 ila 7 gün arasında sürmesi beklenir. Çok az ya da aşırı miktarda kanama olması da hekim kontrolü gerektirir.
Regl düzensizlik sebepleri arasında birçok hastalık yer alır. Düzensizlikle beraber karın ağrısı, mide bulantısı, halsizlik, kusma, tüylenme, kilo alımı gibi farklı sorunlar da adet düzensizliğine neden olan hastalığa bağlı olarak ortaya çıkabilir. Regl döngüsü yeni başlamış gençlerde düzensizlik normal kabul edilse de altta yatan farklı bir sebep olup olmadığının anlaşılması için hekime danışmakta fayda vardır. Sürecin sağlıklı bir şekilde yönetilmesi için ergenlik döneminde olan ve adet görmeye yeni başlamış genç kadınlara, ebeveynlerinin doğru bir şekilde yol göstermesi gerekir.
Adet Düzensizliğinin Çeşitleri
Adet düzensizliği farklı biçimlerde gelişebilir. Kanamanın miktarına, aralıklarına, süresine ve sıklığına göre değişen düzensizlik biçimleri farklı isimlerle anılır. Kanama miktarının fazla olması hipermenore; az olması hipomenore olarak adlandırılır. Hem aralıklar düzensiz hem de kanama miktarı fazla ise ortaya çıkan durum menometrorajidir. Her ay normalde 5-7 gün olarak gerçekleşmesi beklenen sürenin düzensizliği ise menorajidir. Metroraji, aralık düzensizliğinin; oligomenore 35 günden uzun süre gerçekleşen döngülerin, polimenore de 21 günden kısa süren döngülerin ifade edilmesi için kullanılır.
Adet Düzensizliği Neden Olur?
Düzensiz reglin sebepleri arasında en sık rastlanılanı miyomlardır. Miyomlar, adet döneminin uzun sürmesine ve ağrılı geçmesine yol açar. Regl kanamasındaki düzensizlikler, menopoz döneminin yaklaştığının göstergesi olabilir. Yumurtalık kanseri, rahim ağzı kanseri, diyabet, tiroit hormonunda meydana gelen bozukluklar; belirli bir periyodun dışına çıkan kanamaların sebepleri arasında yer alabilir. Sadece hastalıklar değil düzensiz yaşam, stres, sigara kullanımı, aşırı kilo kaybı ya da kilo alımı gibi durumlar da adet problemlerinin yaşanmasına yol açabilir. Düzensiz menstürasyon problemi yaşamamak için şok diyetlerden kaçınmak, düzenli beslenmek ve stresten uzak durmak gerekir. Kullanılan bazı ilaçlardan kaynaklı olarak da ortaya çıkabilen regl düzensizliğini önlemek için hekim kontrolü dışında ilaç kullanılmamalı; bitkisel ilaçlardan uzak durulmalıdır.
Adet Düzensizliği Tanı ve Tedavisi
Polimenore ve oligomenore gibi durumlarda tedavi için farklı yöntemler izlenebilir. İlk etapta anamnez değerlendirmesi yapılır. Bunun yanı sıra hastanın aldığı ilaçlar ve menopoz durumu da değerlendirilir. Fizik muayene, jinekolojik inceleme, histeroskopi gibi yöntemlerle yapılacak detaylı incelemeler neticesinde düzensizliğin nedenine ilişkin sağlıklı sonuçlar elde edilir. Kanser şüphesi olan hastalarda smear testi ve biyopsi incelemesi de yapılmalıdır. Düzensiz regl tedavisi problemin hangi hastalıktan ileri geldiğine göre farklılaşır.
Miyom ve kanser tespit edilen vakalarda cerrahi müdahale gerekebilir. Hormonal bozukluk söz konusu ise ilaç tedavisiyle düzensizliğin giderilmesi mümkün olabilir. Yaşam kalitesini artırmak ve günlük hayatı olumsuz etkileyecek durumlar yaşamamak için ergenlik döneminden itibaren yaşanan düzensizliklerin izlenmesi önemlidir. Adet düzensizliği için bitkisel tedavi arayışına girmek, çok daha ciddi sorunlara sebep olabilir ve bu nedenle hekimler tarafından önerilmemektedir. Hiçbir zaman hekiminizin tavsiyesi dışına çıkmamalı ve çareyi bitkilerde değil güvenilirliği kanıtlanmış tıbbi yöntemlerde aramalısınız.
